10 Ekim 2018 Çarşamba

Merak Uyandırıcı Skutoit Geometri, Yapay Organlar Ve Canlılık Üzerine



Şu anda hücre  zarının  yapısıyla ilgili yeni bir teori var: Skutoid geometrisi. Bilim ve Teknik’te İlay Çelik SEZER* konuyla ilgili aydınlatıcı bir yazı yazmış. Bu geometrinin keşfi , hücre zarının sandviç yapısı hakkındaki düşünceleri bambaşka bir aşamaya taşıyor. Öyle ki bu keşif,  düşünebildiğimiz basit simetrilerin ötesine geçiyor.

Peki ama bu bize ne düşündürmeli? Öncelikle yapay bir hücre zarı yapılabilmesi ihtimali bize,  böyle bir keşfin,   yapay hücreler, yapay dokular ve yapay organlar elde etmekte  bize öncülük edebileceğini düşündürüyor.

Fakar buradaki temel sorun, canlılığın özü gibi görünüyor.  Canlılığın özü, “doğru dizilimli bir DNA”dan mı ibaret? Yoksa canlılığın içinde henüz doğasını anlayamadığımız bir “bilinç” mi söz konusu? Diyelim ki skutoid geometriyi birebir taklit edebildiğimiz glukoproteinik yapılar sentezleyebildik... Bu yapılar ne kadar stabil kalabilecekler? Bu yapıları ayakta tutabilecek enerji yolaklarını nasıl oluşturacağız? Bu yolakları oluşturabilsek bile enerji oluşumunu nasıl “ateşleyeceğiz”? Diyelim ki bir tür sentetik mitokondride enerji oluşumunu da sağladık… Bunun devamlılığını nasıl sağlayacağız?

Acaba hayatta kalma  güdümüzün temelinde, DNA’mızın /kalıtımımızın var olmak  güdüsü mü yatıyor? Belki de gerçekten Dawkins’in söylediği gibi bedenlerimiz, aslında hayatta kalmak için çabalayan DNA’nın kullandığı boş kabuklardan ibaret.

Yapay organ konsepti bana şu anda fazlaca fantastik geliyor. Daha akılcı bir seçenek olarak “sinirlerle uyarılabilen protezler” gibi görülüyor.   Peki “canlılığı birebir taklit edebilen yapan organlar” yerine bu neden daha akılcı görünüyor? Çünkü bu, sinirsel iletişimi taklit etmek bütün bir yaşamı taklit etmekten daha kolay ve kısa vadede daha yararlı bir şey. Bunu da mümkün kılabilecek şey nano/teknolojideki gelişimler.  Bunu nasıl iddia edebiliyoruz? Hücre zarından geçişi kolaylaştıran iyonik  polimerik nanokompozit komplekslerin, deneysel aşamada bile olsa bir şekilde başarıyla uygulanmasından…

Hücrelerle iletişimin nano düzeyde sağlanabilmesi olanağı ya da olasılığı, yarı organik protezlerin yapımı için ümtivar görünüyor.

Belki canlılık birebir yaratılamayacak ama onun dijital bir polimerik izdüşümü bile hayatları kısıtlanmış insanlar için yeterince büyük bir ümit veriyor.

* http://www.bilimteknik.tubitak.gov.tr/makale/epitel-hucrelerde-yeni-kesfedilen-geometri-skutoid

3 yorum:

Unknown dedi ki...

"Çünkü bu, sinirsel iletişimi taklit etmek bütün bir yaşamı taklit etmekten daha kolay ve kısa vadede daha yararlı bir şey" bu cümleye katılıyorum.

Unknown dedi ki...

Yoksa canlılığın içinde henüz doğasını anlayamadığımız bir “bilinç” mi söz konusu?Bu cümle zihnimde bir çıra gibi yanıyor.

Afşar Çelik dedi ki...

Şu anda sevinçten ve minnettarlıktan hiç bir şey yazamıyorum. Ne haliniz varsa görün. Teşekkürler!