Ama fuhuşta %220 ve tecavüzlerde
de neredeyse o kadar artış olduğuna dair her gün istatistikler okuyoruz.
Şu anda Türkiye’de kadınların
%70’e yakınının başörtülü/türbanlı olduğunu da yaklaşık olarak biliyoruz.
Türban, erkeği kadından
ayırmanın, namuslu olduğunu göstermenin bir aracı olarak kullanılıyor
ülkemizde.
O halde nasıl oluyor da cinsel
suçlarda bu kadar artış meydana geliyor?
Bunun sebebi siyasal İslâmcılığın
“ahlâk” diye benimsediği şeyin, cahiliye
dönemi erkek merkezli, ilkel
otoriter Arap toplumsal düzeni olmasıdır.
Ne hikmetse İslâm’dan sonra da
Arap toplumunda kadının değersizliği hiç değişmeden sürmüştür. Cahiliye
döneminin kadına yönelik vahşeti, ne idüğü belirsiz “ Kadının dininin ve
aklının eksikliği” hurafesinin İslâmiyet’e sokuşturulmasıyla gayet güzel devam ettirilmiş.
Bugün “İslâm” diye uğruna kelle kesilen inancın “ahlâk” dediği şey
bundan ibarettir.
Bir de bu tutumun, “kadının
değerinden” kaynaklanıyormuş havasıyla savunulması “modern
muhafazakârların” tadına doyamadıkları
en lezzetli yalan…
Araplar kadınlarını açıkça mal
gibi görüyor. Arap kültürüne özenen küçük topluluklarda kadın çocuk olup
olmadığına alınıp satılan kullanılan bir mal…
Ama hiçbir Müslüman toplum, bunu,
kendi sapkın Arapçı cinsel bağımlılık
kültürüyle ilişkilendirmiyor. Adı Müslüman olan, içinde Türkiye’nin de
bulunduğu geri kalmış bütün ülkeler,
istisnasız kendi sapıklığını İslâmla
açıklamaya çalışan erkek sürülerinin egemenliğinde…
Ülkemizde çocuk tecavüzlerine
gösterilen müsamaha korkutucu boyutlara varmış durumda. Üzerine elbise
alınırken çocuk olduğu için fikri
sorulmayan kızların ve hatta erkeklerin cinsel münasebette “rızalarının olduğu”
saçmalığının, yargıda kabul edilmesi tam bir facia!
Bunun yanı sıra ülkemizde yabancı
turist kadınların uğradığı cinsel şiddetteki artış da ilginç ve düşündürücü.
Ama daha ilginci, sosyal medyada bu
kadınların uğradığı şiddetin onların “namussuzluğu” ila açıklanmaya çalışılması.
“ O kıyafetlerle gelirse başına
gelenlere razı olmalıydı” türünden
sayısız twit okumanız mümkün
Bu sapkınlığın temel kabulü,
dinci erkeklerin, kendilerini, peşinen birer tecavüz makinesi olarak görmeleri…
Onlar, ellerine geçen her fırsatta kadını iğfal etmeyi kendilerine hak sayan ve
bir de bunu utanmadan savunabilen insan müsveddeleri.
İşin kötü yanı bu durumu dinci
kadınların da kabul etmeleri. Kendilerini
erkek cinselliğinin oyuncağı olarak görmeyi hele bir de gösterişli yandaş medyada açıkça savununca
modernleştiklerini sanıyorlar.
Yani dinci tayfa, cinselliğin
erkeğin tatmininden başka bir işe
yaramayan, erkek merkezli bir iş
olduğunu düşünüyor.
Dolayısıyla erkek, istediği ve
uygun olan her zamanda istediği şekilde
kadına sahip olabiliyor. Bunu dine göre normal sayan dinciler, Suriye’de dinci
teröristlerin insanların karılarını tekbirle gasp edebilmesine hiç şaşmış
görünmüyor. Muta nikâhı gibi alçaklıkları, beylerin zevki için seks kölesi ithal etmek fikirlerini,
kocalarına arkadaşlarını ikram etmek fantezilerini bile dinin içine
sığdırabiliyorlar.
Türkiye, şu anda cinsel tatminsizlik yaşayan bir
seçmen kitlesinin, sapkın ahlâkî paranoyası ile biçimlendiriliyor.
Türkiye fiilen lâiklikten
vazgeçerek aile bağlarının, medeniyetin, nezaketin ve cinsel emniyetin
önündeki son kalkanı da kaybetti. Şimdi
nezaketten yoksun, güçlüye itaati dindarlık sanan, cinsel anlamda aç bir kitlenin keyfî
idaresinde Afganistanlaşmaya doğru dolu dizgin gidiyor.
2 yorum:
Altına imzamı atıyorum.Sağolun.
Siz sağ olun efendim. Desteğiniz ümit veriyor.
Yorum Gönder