26 Eylül 2013 Perşembe

Şairler Nasıl Geçinir?

Memleketimizde şiir bir geçim vasıtası değildir.

Şiir, işi gücü olup da arada kendini ifade etmek isteyenlerin uğraştığı bir tür okur yazar hobisidir.
Oysa batıda şairler başka hiçbir iş yapmadan şiirleriyle geçinir.

Bu, doğu toplumlarında, moderniteyle uyumsuzluğun  sonucunda oluşan, geri kalmışlığın bir  sonucudur.
Modernite estetik bir konfor arayışı, yüzeysel bir görünüm değişikliği değildir.

 Modernite, ferdin, yarattığı her şeyle beraber,  varlığının bir bütün olarak tanındığı dönemlerin adıdır.  BU yüzden postmodern gibi bir terimle aşılabilecek, aşılmış bir anlayış da değildir.

Modernite, insanın salt manevi olarak değil, üretime katkısı ile maddî olarak da bir değer taşıdığı bilincidir.
Modernitenin sosyoekonomik tezahürü sosyalizm değil, liberalizmdir.

Sosyalizm, liberalizmin yarattığı bütün değer kanaatlerini tersine çevirip insan sevgisi adı altında insan varlığını, yarattıklarıyla beraber bedavalaştırıp değersizleştirmek gayretidir.

O yüzdendir ki bütün sosyalist şairler ancak piyasa düzeni içinde, yani kapitalizmde adamakıllı geçinebilmiştir.
Bunun sebebi nedir?

Bunun sebebi, diğer insanların beğenilerine ve ihtiyaçlarına sunulan ve onlardan talep gören her şeyin, insanlar arasında karşılıklı ve serbest olarak değerlendirilebildiği piyasa düzenidir, kapitalizmdir.
Şairlerin para kazanmasını mantıksız bulanlar futboldan, sinemadan ve televizyondan da para kazanılmasını bir türlü anlayamazlar.

Bunu anlayamayanlar, taleplerinin karşılanabilmesinin bazılarına belli maliyetler yüklediğini fark etmeyen insanlardır. Televizyonda maç izlemekten vazgeçtiği takdirde aslında futbolcuların arzını reddettiğini, reddedebileceğinin farkına varmayan insanlar sadece maç seyrederek aslında  futbolculara “Size ihtiyacım var!” mesajı verdiklerini de fark edemezler.

İnsanların fikirlerinin para etmesi demek bir yandan bize türbin  motorlarını, diğer yandan “Anabel Lee’yi” kazandırır.

Medenî memleketlerde, insan beyninin kendisi, basit şeylerden mürekkep/bileşik ve mükemmel güzellikler üretebilmesi sebebiyle potansiyel olarak “değerli” kabul edilir. Bu yüzden de ürettiği her şey muhakkak talep testine sokulur.

Talep testini geçen ürünler de gördükleri talep nispetinde yaratıcılarına para kazandırır.
Geri kalmışlık birilerinin bize emrettiği bir durum değildir.

Geri kalmışlık, insan beyninin üretim potansiyelini değersiz görerek insanların ileri götüren icatlarından, üretimlerinden yararlanamamak ve diğer toplumlardan bu açıdan geride kalmak halidir.
O yüzden şu idrak edilmelidir.

İleri ülkelerde şairler çok kazanır ama o ilerlemeyi sağlayan şey zaten şairlerin çok kazanmasını sağlayan, mülkiyet hakkına duyulan saygıdır.

Veya şöyle söyleyelim: “İleri ülkelerde şairler para kazanmaz. Şairlerin para kazanması sağlanabildiği  için ülkeler ilerler.”


Hiç yorum yok: