Sosyalist ekonomi, açlık algısı ile yönetilen bir savaş ekonomisidir.
Bütün amacı malların, devlet tarafından ve devlete göre âdil dağıtılmasından ibarettir.
Üretim araçları devletin emrinde olduğundan üretim verimliliğe göre yapılmaz.
Fabrika müdürleri üretimi her an kıtlık ve savaş içindeymişçesine yaparlar.
Sosyalizmde insanlar piyasanın barış ve huzur ortamını bilemezler. Onlar ancak hiç bitmeyen bir savaş ve kıtlık içinde yürütülen fiilî savaş ekonomisinin karneye dayalı ortamını bilirler.
Sosyalist ekonomi barışın ekonomisi değildir, savaşın ekonomisidir.
Sosyalist ekonomi kısıtlı kaynaklar ve üretim araçlarının, savaş ortamında, en uygun şekilde üretime tahsisi ve temel ihtiyaç maddelerinin üretimini plânlamakta başarılı olabilir.
Ama insanları sürekli bir savaş durumunda yaşatamazsınız.
Savaşın kısıtlamaları altında kuru ekmekle yaşattığınız insanları, sürekli buna makûm edemezsiniz.
İnsanlara ekmek, ayakkabı, palto dağıtarak onları açlıktan ve soğuktan koruyabilirsiniz.
Ama bunların dışında bir şey istemelerine izin vermemelisiniz. Çünkü ideolojik olarak insanlar arasında eşitliğin bozulmasına izin veremezsiniz. İnsanlar, ihtiyaçlarını sizin emirlerinize göre ancak belli bir müddet, meselâ savaş hallerinde ,ayarlayabilir.
Üretimin, savaş hâli dışında, insanların talepleri doğrultusunda çeşitlemesi ihtiyacı hasıl olduğunda ise ayakkabı, ekmek ve paltodan ibaret olan plânlamakta yeteneğinizin sınırlarını fark edersiniz. Carl Menger şeylerin " mal özelliği" kazanabilmesi için onların ihtiyaçlarla ilişkilendirilebilmesi gerektiğini söyler.
Bu ilişkiyi birey kurmuyorsa, üretilen şeylerin gerçekte iktisadî bir öneminin olup olmayacağı tartışmalıdır.
Çünkü belli kalem malların emirlerinize üretiliyor tüketilmesi ancak bu emirleri haklı çıkaracak bir olağanüstü hale bağlıdır.
İş poşet dosya, çöp poşeti, işaretleme kalemi üretimine geldiğinde, eğer insanlara bunları tüketmemelerini emredemiyorsanız, elinizde sadece güce dayalı bir sadaka dağıtım makinesi kalmış demektir.
Çünkü sosyalist ekonomi insanların, kendi ihtiyaçlarını belirlyebilmeleri durumunda ayakta kalamaz.
Çünkü ne her bir ihtiyaca hızla cevap verebilecek kaynaklara ve sermaye mallarına ne de bu ihtiyaçları giderebilecek girişimci lik hesaplamasına ve yeteneğine sahiptir.
Bu yüzdendir ki sosyalizm ancak bitmeyen bir savaş gerilimi ile vatandaşlarını uyutur, uyuşturur.
Savaş tehdidini aklileştirmeden sosyalist ekonominin baskısını sürdürmezsiniz.
Bu yüzden sosyalistler insanları, hiç bitmeyecek hayalî bir emek sermaye savaşı hurafesiyle açlığa ve sefalete razı etmek isterler. Refahı ahlaken küçümseyip insanları bir lokma ekmek için Nike devlete minnettar kılmak gayretleri bu yüzdendir.
Sosyalizmi barış içinde sürdürmek imkânsızdır. O savaşın ekonomipolitiğidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder