Milli bir cephe ihtiyacı son
derece büyüktür.
Bu cephe Türk adının ve
kimliğinin tekliği, Türkçe’nin tekliği, Türk millî egemenliğinin
tartışılmazlığı üzerine kurulmalıdır.
Bu cephenin iki büyük üyesi MHP
ve CHP olacaktır.
Bu iki partinin siyasal İslâmcılık ve etnik Kürt ırkçılığı
karşısında bir araya gelmeleri, yapılarındaki iki büyük çarpıklıktan
kaynaklanıyor.
CHP lâiklikle ilgili bilinçli
davranmakla beraber etnik ırkçılık karşısında
enternasyonalist ideolojisi yüzünden zayıf düşüyor. Bu ideolojik zaaf ile bünyesinde hâlâ barındırdığı
etnik ırkçı üyeler CHP’nin “Kuvay- Milliye”
mirasından uzak düşmesine sebep oluyor.
CHP Marksizmin etkisiyle
saplandığı “ezilen halklar”, “halkların kardeşliği” söylemlerinde etnik ırkçı
sosyalistlerin kendileriyle yanı şekilde düşünmediğini, düşünemeyeceğini fark
edemiyor. Uluslaşmış sol ile etnik sol arasındaki farkı idrak edemiyor. Bu yüzden etnik ırkçılığın, kendisini ideolojik
zeminde kullanmasına bir türlü engel olamıyor.
MHP’nin zaafiyeti de gene “ideolojik” olarak siyasal
İslâmcılıktan bir türlü kopamaması.
Dini düşüncesinin merkezi haline
getirmiş olduğundan “Türk’e göre”
düşünmek işinde ciddi zaafiyet gösteriyor MHP.
Ahlâk için dine muhtaç olunduğu
kanaati MHP’de o kadar güçlü ki kendi varlık sebebini ancak dinî referanslarla
ortaya koyabiliyor. Bu noktada da siyasal İslâmcı, ümmetçi AKP karşısında
taklitçi durumuna düşüyor.
Ayrıca MHP’nin en büyük büyük fikri zaafiyeti “dinden”
bahsederken durmadan Arap tarihine atıfta bulunması. Asr-ı saadet dışında İslâm
tarihi diye bir şey yok. Tarih milletlere göre oluşuyor. Hz. Peygamberden
sonraki tarih bir döneme kadar Arap tarihidir. Talas muharebesinden sonrasında
Türk katkısı başlamıştır.
Müslüman olmalarına rağmen asr-ı
saadet de dahi Arap zihniyeti, Hz. Peygamber’in duyurduğu dinle, ancak
“faydacı” temelde ilgilenmiştir.
Oysa siyasal Türk milliyetçiliği
sahabeye adeta peygamber masumiyeti atfederek her birini birer referans kabul
etmektedir. Bu durum onu fiilen siyasal İslâmcılıkla aynı çizgiye çekmektedir.
Müslüman Türkler için Hz.
Peygamber’den başka örnek alınacak bir Arap yoktur ve olmamalıdır da. Çünkü
din, yalnız ve ancak Hz. Peygamberin şahında, evrensel bir hüviyete bürünmüş,
ondan sonra ise dinin içine, siyasal kavgaların, Arap faydacılığının ve
kavmiyetçiliğinin hesapları ve yorumları girmiştir. Ak Parti işte bu
hesapçılığın ve dinci fesatlığın vârisidir.
Ak Parti, muhalefetin kendi içinde yaşadığı bu
kimlik bölünmelerini sürekli istismar ederek, muhalefeti etkisiz hale
getirmektedir. Muhalefetin bir ucundan siyasal İslâmcılığa diğer ucundan etnik
ırkçılığa yönelmesi ancak ülkeyi bölmek,
Türk adını silmek için uğraşan BDP’nin ve Ak Parti’nin işine gelmektedir.
Meclis muhalefet partileri
yanlarına İP ve HEPAR’ı da alarak Türk vatanının bölünmesine karşı acilen bir güç birliği oluşturmalıdır.
Sözde yeni Türkiye Sevrciliğine
karşı, yeni bir Kuvay-ı Milliye derhal kurulmalıdır.
2 yorum:
Kim okur kim dinler varak-ı mihr-ü vefayı.
En azından siz okuyorsunuz, sağ olun, var olun.
Yorum Gönder