Eşim çok ucuz bir kahve makinesi almış,üstelik marka bir şey.
Evde, rafların birinde duran
kahveyi nihayet açıp makineyi çalıştırdık. Elbette her Türk ailesi gibi biz de
makinenin kullanım kılavuzunu kaybetmiştik. El yordamı ile makinenin neresine
ne koymamız gerektiğini keşfettik.
Bu arada... Elektriğimiz düşük
voltajlı geldiğinden sadece televizyonu çalıştırabiliyorduk. Baktık "Yalan
Dünya" yayın akışında yok! Yalan olmuş desek yeridir yani.
Ama yani şimdi düşününce... Yani
yaptığımıza şöyle bir bakınca; aslında memleket meseleleriyle ne kadar
örtüştüğümüzü anlayabiliyorum.
Koskoca memleket bir tür kahve
makinesi gibi ama hiç kimsede kullanım kılavuzu yok. Kahve makinesinden çırpıcı yapmak istiyoruz,
bunu isteyebilmeye de özgürlük falan diyoruz. Sonra da "Bunu
kahve makinesi olarak yaparken bana mı sordun dingil?" diyerekten
elini yüzünü çarpıtıp demokrasi icat
ediyoruz kendi kıçımızdan.
Memlekette voltaj düşükken bu
elektrikten neon cennetleri yaratmaya çalışıyoruz; adına sosyal devlet diyoruz.
Gene nereden geldim değil mi
memlekete meselelerine değil mi? her şey memleketten mi iabret değil mi?
Bak hemşerim... Bu memlekette
yolları günlerce kardan kapalı köyler var. Gitmeden görmeden yellendiğimiz şeyler
değil bunlar, bilesin... Karın bir metreye
yaklaştığı pencerelerden bakıyoruz hayata... Kuşların tek bir ekmek
kırıntısını bile bırakmadığı denizliklerde üşüyüp de yazıyoruz sana bunları...
Ampullerin tam güç yanmasının ne
büyük bir nimet olduğunu görerek işemeye gittiğimizde , demir gibi bir soğuk
açık yerlerimizi ısırdığında, halsizliğinden kıpkırmızı yanan ampulün ışığı gözlerimizi biber gibi yakarken
yazıyoruz bunları...
Onun için... Şimdi Fatih
Erdemci'den " Ben Ölmeden Önce'yi " beşinci defadır dinlerken kimse
bana şehirli bunalım pizzası yapmasın e mi hemşerim?
Sahi şimdi nerdedir Fatih Erdemci?
Ve bu gece "Yalan Dünya" yalan mı oldu gerçekten?
2 yorum:
"Cumbadan Rumbaya" gibi bir yazı olmuş gerçekten de.Kahve nireee melmikat niree.Nişantaşından çıkmadan Türkiyeyi yönetenlere kapak olsun, yeni moda tabirle.Bu lafı tam anlayan varsa bana da anlatsın yani laf aramızda.
Teşekkürler efendim, halden anlayan okur başka... Her zaman bekliyorum, sevgiler, saygılar...
Yorum Gönder