11 Ocak 2013 Cuma

Taşrada Bir Kahve Keyfi


Bugün evimizde  ilk defa filtre kahve yapıyoruz.

Eşim çok ucuz   bir kahve makinesi almış,üstelik  marka bir şey.

Evde, rafların birinde duran kahveyi nihayet açıp makineyi çalıştırdık. Elbette her Türk ailesi gibi biz de makinenin kullanım kılavuzunu kaybetmiştik. El yordamı ile makinenin neresine ne koymamız gerektiğini keşfettik.

Bu arada... Elektriğimiz düşük voltajlı geldiğinden sadece televizyonu çalıştırabiliyorduk. Baktık "Yalan Dünya" yayın akışında yok! Yalan olmuş desek yeridir yani.

Ama yani şimdi düşününce... Yani yaptığımıza şöyle bir bakınca; aslında memleket meseleleriyle ne kadar örtüştüğümüzü anlayabiliyorum.

Koskoca memleket bir tür kahve makinesi gibi ama hiç kimsede kullanım kılavuzu yok.  Kahve makinesinden çırpıcı yapmak istiyoruz, bunu isteyebilmeye de özgürlük falan diyoruz. Sonra da  "Bunu kahve makinesi olarak yaparken bana mı sordun dingil?" diyerekten elini yüzünü çarpıtıp  demokrasi icat ediyoruz kendi kıçımızdan.

Memlekette voltaj düşükken bu elektrikten neon cennetleri yaratmaya çalışıyoruz; adına sosyal devlet diyoruz.

Gene nereden geldim değil mi memlekete meselelerine değil mi? her şey memleketten mi iabret değil mi?

Bak hemşerim... Bu memlekette yolları günlerce kardan kapalı köyler var. Gitmeden görmeden yellendiğimiz şeyler değil bunlar, bilesin... Karın bir metreye  yaklaştığı pencerelerden bakıyoruz hayata... Kuşların tek bir ekmek kırıntısını bile bırakmadığı denizliklerde üşüyüp de yazıyoruz sana bunları...

Ampullerin tam güç yanmasının ne büyük bir nimet olduğunu görerek işemeye gittiğimizde , demir gibi bir soğuk açık yerlerimizi ısırdığında, halsizliğinden kıpkırmızı yanan ampulün  ışığı gözlerimizi biber gibi yakarken yazıyoruz bunları...

Onun için... Şimdi Fatih Erdemci'den " Ben Ölmeden Önce'yi " beşinci defadır dinlerken kimse bana şehirli bunalım pizzası yapmasın e mi hemşerim?

Sahi şimdi nerdedir Fatih Erdemci? Ve bu gece "Yalan Dünya" yalan mı oldu gerçekten?

2 yorum:

selcen dedi ki...

"Cumbadan Rumbaya" gibi bir yazı olmuş gerçekten de.Kahve nireee melmikat niree.Nişantaşından çıkmadan Türkiyeyi yönetenlere kapak olsun, yeni moda tabirle.Bu lafı tam anlayan varsa bana da anlatsın yani laf aramızda.

Afşar Çelik dedi ki...

Teşekkürler efendim, halden anlayan okur başka... Her zaman bekliyorum, sevgiler, saygılar...