22 Mart 2022 Salı

Bir Bildiri Yazmanın O Bulutsu Hazzı

 Bugün bildiriyi tamamladım.


Aslında  makale hacminde olmasına gerek yokmuş ama tam metin iste
me ihtimaline karşı tedbirimi baştan aldım.


Bugünlerde fark ettiğim şey şu: Dikkatimi bir işe verebilmek  ve onu tamamlamak gerçekten güzelmiş. Aslında bunu kitap yazarken de yaşıyordum.


Bir sürü kitap yazıp hiç birini hiç kimseye okutamamak  eskiden bana çok berbat gelirdi. Hâla biraz berbat geliyor ama önümdeki işlere yoğunlaşmak da güzel.


Her neyse... Bildiri hazır gibi. Hoca son onayı verdiğinde artık tamamen teze yönelebilirim. Şimdiki hedefim adam gibi bir atıf/kaynakça programı kullanabilmek. 


Bugün bizim oğlan berbere gitmiş. Ben de bildiriyi tamamlayınca soluğu berberde aldım.  Aslında  önce yolda eşimle buluşup berbere beraberce gittik. Berber biraz çileden çıkmış gibiydi. Çünkü bizim oğlan adamın uğraştığı  modeli beğenmeyip  kafayı iki numaraya vurdurdu. Saçı kısalınca boyu daha bir uzamış gibi geldi. İki çay içtim. Suları iyi olmalıydı ki  iki çay içebildim.


Berberden çıkınca bir lokantaya gittik. Öyle kebapçı falan değildi.  Ev yemekleri de yapmıyordu. Hızlı yemek lokantasıydı ve Allah var güzel şeyler yapıyordu. Hamburgerin hızlı yendiği doğru ama hazırlanması hiç de o kadar hızlı değildi. Gene de beklemeyi  ailecek bir sohbet için fırsat bilip epey konuştuk.


İnsan işe yarar  zaman geçirip bir şeyler halledince gün daha neşeli geçiyor, daha bir dolu geçiyor.


Akşam da eşimle uzun bir yürüyüş yaptık. Ucuz espresso kahvesi çekirdeği bulduk, ucuz kküçük not defterlerinden bulduk. O defterlerin en iyi yanı hem yazmak hem çizmek için mükemmel oluyorlar. Ayrıca küçük ve ince oldukları için de kolay  taşınıyorlar.


Eve dönünce  öne çay sonra  içip Seinfeld seyrettik. Keşke "Cheers" da seyrettiğimiz platforma gelse...


Şimdi  romanıma devam edeceğim. 


Boynum biraz ağrıyor, az biraz  uykum var.


Gün güzel geçti.








Hiç yorum yok: