21 Şubat 2013 Perşembe

Türk Ordusu Ve Türk Yurdu Can Derdinde İken…


Astsubay eylemleri beni bir hayli endişelendirdi, ne yalan söyleyeyim…

Bir ordu içinde nifakın yeşermesi hayra alamet değildir. Hele  böyle bir dönemde, kurmayları  hapsedilmiş şerefli bir  ordu, böylesine zayıf düşürülmüşken subay-astsubay davası gütmek hiç doğru değil.

Bu kavganın zamanı son derece yanlış. İnsanın sorası geliyor: “Özlük haklarınızı istemek, memleket fiilen bölünürken mi aklınıza geldi?” diye…

Zor çalışma şartları, subaylarla kimi yerde paylaşılan komutanlık sorumluluğu gibi konular, gerçekten dikkat çekici sıkıntılar…

Astsubay eyleminin bir diğer handikapı, ordu içine sızmış dinci ve etnik ırkçı  unsurların bu bölünme  psikolojisini istismar etmeye kalkması riski. Çünkü hepimiz biliyoruz ki ordunun yumuşak karnı astsubaylardır. Ordunun politizasyona en açık bölümü astsubaylardır.

Astsubay eylemi, herkesin etnik kökeniyle, dini inancıyla vs kendini Türklükten ayırmaya çalıştığı bir dönemde yapıldığı için astsubayların da bu bölünme ortamından yararlanmaya çalıştığı gibi kötü bir izlenim yaratmıştır.

Dağlıca Karakolu komutanı astsubay kardeşimizi greve çağırıp özlük hakları için PKK’ya sessiz kalmasını isteyebilir miyiz? Peki hayatları dağların başında namlunun ucunda, pamuk ipliğine bağlı geçen insanların akıllarını karıştırıp vatana ve millete bağlılıklarını zedelemek acaba Türk Milleti’ne hayır getirir mi?

Bu eylem   bana, artık üzerinde hiçbir ortak manevi değerin kalmadığı bir memlekette, insanların  cepleri ve mideleri üzerinden anlaşmaya başladığını düşündürdü.  “Madem memleketi artık Türk’ler yönetmeyecek, Türk Ordusu da  göstermelik bir zabıta birimi haline getirilecek ne koparsak kârdır…” diye düşünenler mi kışkırtmıştır meselâ bu eylemi?

Bana kalırsa astsubaylar her şeyden önce içlerindeki Türk düşmanı etnik ırkçı ve dinci sızıntıları gidermeli, bunların memleketin savunmasını zaafa uğratmasına engel olmalıdır. Kendilerini Türk Ordusu içinde “yabancılaşmış” bir grupmuş  gibi tanıtmaları etnik ırkçı Kürtçülerin “Biz ayrı bir milletiz!” demeleriyle çok benzemektedir. 

Türk Ordusu’nun itibarının, ilkel bir Arapçı dincilkle “ayaklar altına “ alınmak istendiği bir devirde tazminat, OYAK ortaklığı gibi konularla bağırıp çağırmak Türk askerine yakışmamıştır. Eğer birkaç kalem  tazminat alamadıkları için yurt savunması görevlerinden vazgeçeceklerse bilmelidirler ki bu Türk Milleti, doğuştan asker bir millettir ve gerektiğinde vatan müdafaasını bedava da yapar. 

Hiç yorum yok: