17 Ocak 2023 Salı

Sabrın Sonu Hikâyedir…


 


Bazen azıcık sabretmek lazım galiba…

 

Bu sabah pek erkenden berberime gittim. Benden başka kimse yoktu. Berberimle sohbet ederken bir müşteri geldi. “Amcanın sırasını alsam olur mu?” gibi bir soru sordu. Benden en fazla on yaş küçük adamın bana amca demesi beni güldürdü.

 

Adamın yolu uzunmuş, sıramı verdim,  açtım kitabımı okumaya  başladım. Neden sonra nereden çıktığını anlamadığım biri geldi, bir koltuğa oturdu. Berberim, onun da ensesini makineyle aldı.

 

İşin garip tarafı bu yeni gelen hiç kimseye bir şey sormadan geldi oturdu.

 

Sonradan öğrendim, adam imammış bunu hep yapıyormuş.

 

Bir imamın nezaketsizliği ve hak bilmezliği zaten iki kat can sıkıcıydı.

 

Adamın yaptığını fark ettiğimde, önce neden böyle olduğunu sormak istedim, sonra azıcık sabretmem gerektiğini düşündüm.

 

Berberim, bana olayı kendiliğinden açıkladı . Bu bana daha doğru geldi.

 

İşin iyi tarafı şu oldu: Memduh Şevket Esendal’ın hikâyelerini daha bir zevkle okudum. Aklıma eski Gölbaşı Sineması geldi.

 

İşte böyle…

Hiç yorum yok: