1 Nisan 2017 Cumartesi

Evet Mi Hayır Mı?

 Sigortasız Kaçak Elektrik Kullansak Mı Kullanmasak Mı?
Bu konu pek muhataralı. Yazıp çizmek bile insanı ürkütüyor. Ama gelin görün ki yarın bir gün torunlar sorduğunda verecek bir cevabımız olmalı.
Çok kısa geçeceğim çünkü aslında yapılmak istenen değişiklikler de çok kısa.

Anayasanın on sekiz maddesi değiştiriliyor. Ahaliye soruluyor: “ Maddeler hakkında bilginiz var mı?” diye; evetçiler arasındaki  yaygın cevap: “Bilmeme gerek yok!”

O halde acizane anlayışıma göre  yorumlayayım:

Anayasanın amacı ve anlamı, bir ülkenin egemenlik  alanını ve şeklini tanımlamak ayrıca  egemenin işlerine hukuka dayalı belli sınırlar getirmek. Egemenliği seçilmişler ve atanmışlar eliyle kullandığımıza göre bunların, bizime gemenliğimizi kötüye kullanmasının bir şekilde engellenmesi  gerekiyor.

Bu açıdan anayasa bir elektrik sigortası işlevi görüyor. Birilerinin iktidar manisi kabarıp da  egemenliği  sömürmeğe falan kalkarsa anayasa onlara “Dur!” diyor. Bu açıdan Anayasa  yaptırımsız bir uzlaşı metni falan değil. Anayasa maddelerine aykırı davranmak alenen suç!

Gelelim değişikliklerin ruhuna!
 Aslında değişikliklerin bir ruhu falan yok. Değişikliklerin özü şu: “Yahu  yapılacak işler için bu kadar kanuna, bu kadar denetime falan ne gerek var?İlgili kanunlar, yasama  denetiminde, meclis kararıyla" gibi ifadeleri toptan kaldırıp yerine “  Cumhurbaşkanı tarafındanibaresini yerleştirirsek kesintisiz bir egemenlik akımı elde ederiz!" Deniyor. Eh ne de olsa cumhurbaşkanını millet seçtiğine göre cumhurbaşkanının iradesi halkın iradesi olmuyor mu?

Sorun şu: İşlerin yapılma şekline dair konulan bütün kayıtlar, amillerin  birkaç defa düşünerek ve denetlenerek hareket etmesi gerektiği düşünülerek konulmuş. Oysa getirilen değişiklikler diyor ki: “Bir şey yapılacaksa cumhurbaşkanı yapar!” Yani aslında  meclisinde  hükümetin de bir anlamı yok. Doğru ve seçilmiş bir tek cumhurbaşkanı seçmek varken neden o kadar çok milletvkili seçmekle uğraşalım ki?

Kısa kesiyorum:  Yapılmak istenen şey evde hem kaynak makinesi hem buzdolabı çalıştırabilmek için sigortaların kaldırılmasından ibaret. İyi hoş da gelen  fazla akım evi yakarsa ne yapacağız? Onun cevabı yok.

Not: "Sen bu halkı aptal mı sanıyorsun? Elitist, empati yoksunu, halk düşmanı! Türban takanlara biraz empati göstersene! Onlar ne derse o olur!" eleştirilerini hemen bekliyorum...


1 yorum:

Derya Talipağaoğlu dedi ki...

sayın Çelik, yorum yerine size minik bir yazı ile cevap vereyim, istedim. Umarım ön yargılarınız hayal kırıklığına uğramamıştır. Ellerinize sağlık. Bu arada aynı gemideyiz.