Meselâ… Sadece meselâ…
Amcanıza gidip her gün,
dağdaki oğlunun halini hatırını
mı sorarsınız? “Amca çamaşır neyin
ihtiyacı varsa yengesi yollasın. ..”
mı dersiniz? “Amca şafak kaç? Bir
sıkıntısı var mıymış dağda?” falan mı dersiniz?
Veya amca oğlunuzu PKK “celbine” gönderirken sallanan çaputu
hatıra diye saklar mısınız? Meselâ! Sadece meselâ!
Yoksa “Benim senin gibi amca oğlum artık yok!” mu dersiniz?
Herhalde onu reddedersiniz, değil mi?
Hatta bunu alenen yaparsınız ki onunla bir ilginizin olduğu
sanılmasın diye değil mi?
Öyle şeyler vardır ki bütün yakınlıkların, akrabalıkların
ötesinde bağlayıcıdır, vatan ve millet
sevgisi, bağlılığı gibi…
Amcaoğlunuz size kızıp kavgada gözünüzü morartsa gün gelir; sarılır, affedersiniz…
Ya komşunuzun askerdeki oğlunu, alnının çatından vursa;
şehit etse?
“Canım amca oğlum dururken elin oğlunun derdini mi
çekeceğim?” mi dersiniz? Böyle düşünmeyi kendinize yedirebilir misiniz?
İnsan aileleri hayvan sürülerinden farklı olarak sadece kan bağından, zürriyet bağından oluşmaz.
İnsan aileleri bunların ötesinde değer bağlılığından dolayı
vardır. Bundan dolayıdır ki kayıttan ve şarttan ari bir mutlaklık taşımaz!
En çok merak ettiğim: Ailesinden biri, PKKlı bir katil olan, herhangi bir insanın, devletin en mahrem
bilgilerine ulaşabilmesinin mümkün olup olmadığı…
Ve meselâ öyle biri varsa, o PKKlı katil öldüğünde; cenazesine
gidip gitmeyeceği? Büyük ihtimalle devlete ve Türk Milleti’ne kin kusmak için bir direğe
çekilecek kuduz köpek sürüsü çaputunun altında oturup taziyeleri kabul edip etmeyeceği…
Ve tutup meselâ telef
edilmiş katilin babasına “ Amca merak
etme, oğlunun kanı yerde kalmayacak! Onu vuranı bulup bizzat ben
cezalandıracağım! Vatan(!) sağ olsun!” deyip demeyeceği…
Hakikaten devletin gücünü elinde tutan
böyle bir adam olsa… Acaba o katil köpeği telef eden devlet görevlisi
hakkında soruşturma açtırır mıydı? “Onlar
da bizim çocuklarımız niye vuruyorsunuz?”
diye azarlar mıydı onu?
“Meselâ” diyorum, sadece meselâ…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder