10 Nisan 2012 Salı

Güle Güle Meral Okay


Tanımazdım… İlgilenmedim de… İdeolojimiz apayrıydı…

Ben onu şarkı sözlerinden veya rollerinden tanımadım. Aslında  hep gözümüzün önündeymiş. “Masum değiliz hiç birimiz”in  şairiymiş ki okkalı şarkıdır… Bir şarkının içi ancak bu kadar doldurulabilirdi.

Kahramanlık sanırım böyle bir şeydi. Hayata güzel şeyler verip de tanınmamak… Kim bilir kaç defa kendisini  tanımadan yanından geçip gidenlerden,  sözler nakşettiği şarkıları işitmiştir? Hoşuna gitmiştir zahir?
Hepsi güzeldi, hoştu ve hepsi için hayırla yad edilmeyi hak ediyordu şüphesiz… Ama beni asıl vuran kocası için söyledikleriydi. “Onun yanında ahlaksız olmazdınız… O arındırırdı sizi..” diyordu kocasının arkasından.. “Herhalde karısına bu kadar çok çiçek alan bir erkek yoktur..” diyordu başka bir satırda…

Ahlâkla , nezaketin ilişkisini bu kadar güzel kuran bir gönül, hayırla yad edilmez mi?
Sevginin insanı nasıl inşa ettiğini, nasıl saflaştırdığını, nasıl terbiye ettiğini bu kadar güzel anlatan bir insanın arkasından kötü konuşulabilir miydi?

Sevgili Meral Okay…
Bakma sen, arkandan  çirkinlikleriyle kuduran, sözüm ona din sahibi geçinenlere…
Sen Türk şiirine  tat  kattın. Sen işini iyi yaptın. Sen  geride sevginin ölmez bir yazıtını bıraktın.
Ben bilmiyorum ve fakat eli tespihli, suratı sakallı, kafası sarıklı veya türbanlı yobazlar da bilmiyor nereye gideceğini…
Ben sadece diliyorum gönülden ve emin olduğum şeyse  bilenlerin en büyüğünün, baktığı tek yer gönlümüzdür…
Mekânın cennet olsun.


Sezen Aksu - Masum degiliz ile sayit

Hiç yorum yok: