30 Mart 2016 Çarşamba

POLİTİK ZEKA

  
                 20. yüzyıl başı, savaşlara neden olan ya da savaş sonucunda ortaya çıkan liderler gördü. Savaş sonrası liderleri, uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmak zorunda kaldı. Günümüzde işbirliği gereksinimi varlığını koruyor, politik, ekonomik ve demografik değişimler giderek artıyor. Anında iletişim ( Sosyal paylaşım ağları, internet medyası..) daha önce bilinmeyen bir verimlilikle insanların organize olması ve fikirlerini paylaşmalarını mümkün hale getirmiştir.Toplum, kendisi için önemli olanın nasıl elde edilebileceği konusunda iş dünyasını ve hükümetleri zorlayıcı güce sahiptir( Gezi olayları, Cerattepe  olayları..).
                    

                  The End of Power ( Gücün Sonu , 2013) kitabında Mosies Naim, tüm liderlerin (Politika, iş dünyası  ve  ordu) daha büyük ve karmaşık sorunları olduğunu belirtiyor ve aşağıdaki gibi özetliyor:
                 *Daha çok insan ve daha çok şey var; bu da denetim araçlarının çapını aşıyor;
                 *İnsanlar ve fikirler daha hareketli halde;
                 *Farklı arzu, beklenti ve değerler yaratan yeni bir zihniyet var.
                

                   PQ (Politik Zeka), küresel  ekonomide devlet, iş dünyası ve geniş toplum kesimlerinin geleceğini şekillendirmek için gücü paylaştıkları bir dünyada, stratejik etkileşimde bulunmayı sağlayan liderlik kapasitesidir. PQ, daha büyük bir sistemin içinde çalıştıklarını kabullenecek kadar sezgi ,vizyon ve tevazu sahibi olan liderler içindir(Gerry Reffo, Valerie Wark).
                 

                    Politik, Yunanca “Politikos” sözcüğünden gelmektedir ve yurttaşlıkla bağlantılı, sivil anlamı taşır. PQ’nun kökeninde yurttaşlar, devlet ve iş dünyası arasındaki ilişkiler yatar. Günümüz dünyasında liderlik iddiasında iseniz ( Politika, iş dünyası ya da STK);
                

                  * Uzun vadeli bir vizyona;
                  *Topluma açık diyalog- iki yönlü iletişime;
                  *Etik- hem elde edilen sonuca hem de nasıl ulaşıldığına önem vermeye;
                  * Hem elde edilen faydaya(Kazanç, iktidar) hem de uzun vadeli toplumsal kazanımlara;
                  * İnovasyona;
                  * Kültürel, uluslararası ve sektörel bölünmelere karşın başkaları ile kolaylıkla çalışabilme yeteneğine; sahip olmalısınız.
                  

                  Tüm dünyada benzer niteliklere sahip liderler ve ekipler iş başına gelmekte, dev şirketler ve STK ‘lar bu niteliklere sahip profesyonellerce yönetilmektedir. Altı doldurulmamış sloganlar,  "En kolay inanılan yalan, en büyük yalandır." sözünden hareket ile kısa vadeli umut avcılığı yapmaya ilişkin tavrın, gelişmiş demokrasiler ve ekonomiler de kabul gören liderlik anlayışında yazık ki yeri yoktur.
         
  
                 


5 yorum:

Afşar Çelik dedi ki...

Derya Hanım, günümüzde ülkemize egemen olan politik boşluk, iradesizlik ve bunların yarattığı bölünme tehlikesinin kökenine dair nefis bir özet yazmış.

Herkesin okuması dileğiyle...

selcen dedi ki...

"En kolay inanılan yalan, en büyük yalandır. Bu vecize yazara mı aittir.Yoksa alıntı mıdır.Belirtilirse,ayrıca paylaşmak kolay olacaktır.Bravo.

Afşar Çelik dedi ki...

Selcen Hanım, yerinde bir tespit yapmış.

Politik ahlâkla ilgili açıklamaların sürmesi dileğiyle.

Derya Talipağaoğlu dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Derya Talipağaoğlu dedi ki...

Selcen Hanım, nereden alıntıladım hatırlamıyorum. Atalarımız, umut fakirin ekmeği şeklinde biraz da ajite ederek bu gün özellikle iç siyasette yaşadıklarımızı özetlemişler.. Ben acizene biraz süsledim..