6 Şubat 2016 Cumartesi

Köylü Memurlar Devletinin Çaresizliği

Devletimizin hükümetler üstü bir Doğu Anadolu politikası var mı? ilk bakışta insanın aklına gelen soru bu.

Ama galiba asıl sorulması gereken soru devletimizin uluslaşma ile ilgili bir kaygısının olup olmadığı.

Bu en geniş açılı soru.

Bunu düşünmenin sebebi Doğu Anadolu'da görev yapan memurların sosyoekonomik tabanları.

Doğu Anadolu'da görev yapan subaylar da dahil olmak üzere(ki devletin gene de en eğitimli ve seçkin görevlilerinin onlar olmaları beklenir) devlet memurlarında yaygın olarak görülen köylülük devletin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki en büyük yetersizliği.

Bölgedeki görevliler maalesef hâlâ vatanın| doğusuyla batısıyla bir bütün olduğunu idrak edememiş köylü çocuklarından ya da en iyimser tabirle "taşralı" çocuklardan oluşuyor.

Özellikle polisler arasında ki terörle göğüs göğüse çarpışanlar hariç, vatanı bir bütün olarak göremeyen insanlar son derece fazla. Memurların hemen hepsinin köyleriyle irtibatı hâlâ devam ediyor. Ve hemen hiçbiri bölgeyi Türk vatanı olarak görmüyor.

Onlar için "memleket" | en fazla köylerinin bağlı olduğu şehir merkezinden ibaret.

"Orada bir köy var uzakta!" idealizmi, hayatını ve dünyayı| hâlâ köyünden ibaret  sanan insanlar için bir anlamsız. Hal böyle olunca da devlet memurlarının, hayatları, aşiret mensubiyeti | dini tutuculuk ve bağnazlık ve etnik terör idealizmiyle şekillenen insanlara, orada bulunmalarını ve hizmet sunmalarını sağlayan şeyin Türk uluslaşması olduğunu anlatmaları da imkânsız oluyor.

Çünkü hayatları ancak imamın ve köylü göreneğinin kapalı devre ezberinde geçmiş insanların,  hemen hemen aynı seviyedeki etik kabile bilinç düzeyindeki insanlara "daha geniş" bir katılım ve paylaşım seviyesi olarak uluslaşmayı anlatabilmesi mümkün değil.

Özetle Türkiye, kafasını köyden kurtaramamış  cahil seçilmişler ve atanmışlar kabilesinin bir başka kabileler koalisyonuyla uzlaşma arayışları arasında çaresizce debeleniyor.



4 yorum:

selcen dedi ki...

Özetle Türkiye, kafasını köyden kurtaramamış ki cahil seçilmişler ve atanmışlar kabilesinin bir başka kabileler koalisyonuyla uzlaşma arayışları arasında çaresizce debeleniyor.

Afşar Çelik dedi ki...

Beğendiğinize sevindim efendim. Her zaman bekliyoruz. Saygılar.

Unknown dedi ki...

Yazılarınızı çok beğeniyor ve paylaşıyorum.Saygılar...

Afşar Çelik dedi ki...

Efendim çok sevindim. Eksik olmayınız. Yazılara da yorumlarınızı fikirleriniz lütfedip eklerseniz blogu canlandırırsınız.

Her zaman bekliyorum. Saygılar.