13 Şubat 2016 Cumartesi

Kayyumlu Dondurma


"Kayyumun sorumlulukları
I. Belli bir iş
MADDE 459.- Belli bir iş için görevlendirilmiş olan kayyım, vesayet makamının talimatına aynen uymak zorundadır.

II. Malvarlığının yönetimi
MADDE 460.- Kayyım bir malvarlığının yönetimi ve gözetimi ile görevlendirilmiş ise, yalnız o malvarlığının yönetim ve korunması için gerekli olan işleri yapabilir.

Kayyımın, bunun dışındaki işleri yapabilmesi, temsil olunanın vereceği özel yetkiye, temsil olunan bu yetkiyi verecek durumda değilse vesayet makamının iznine bağlıdır."

Emlak ile ilgili bir sitede rastladım bu maddelere.
Vesayet makamı denen makam da sulh hukuk veya asliye hukuk mahkemeleri oluyor kanunda gördüğüm kadarıyla.
Kâğıt üzerinde her şey tamam!

Bugün bir haber gördüm "Cemaatin eğitim kurumlarına kayyum.." diyor.
Cemaati günahım kadar sever miyim? Hayır!
Öyleyse eniştemin beni öpmesi hali mi vakidir? O da yok.

Amma  sağımızın solumuzun sobe olması  ihtimali var ki o biraz ürkütücü...
Kayyumun sorumlulukları iki taneymiş anladığım kadarıyla... Vesayet makamının emrettiğini yaparmış. Amenna!

Tamam da... Vesayet makamının ne emredeceği belli mi?  Akşam  yemeği fazla kaçıran bir vesayet makamı,  atadığı kayyuma  "Bin şunların sırtına ! Bütün gün seni sırtlarında gezdirip anıracaklar!" dese ne olacak? Elbette koskoca mahkemelerin böyle saçmalıklar yapmasını beklemiyoruz da kayyumun yapacağı işin, alacağı emirlerin ölçüsü, normu  nasıl tayin edilecek?
İkinci sıkıntı, kayyum, vesayet makamının emirlerinden sorumlu da mal varlığını doğru yönetmezse ne olacak? Kayyumun işletme, pazarlama falan bir yana dört işlem bilmemesi halinde malı batırmasına kim, nasıl engele olacak?

Veya.... Hadi diyelim ki kayyum, müflis işletmeye veya kuruma tayin ediliyor. Ölmüş eşek kurttan korkmuyorsa kayyum tayinine  ne gerek var? İşlemeyen işletmenin malları satılır, borçlar ödenir, iş biter.
Yok eşek ölmemişse... Yani işletmenin, kurumun veya başka bir malın sahibi , aklı başında ve dahi  muktedir vaziyette oturmakta ise... Kayyumun onun malının başında işi nedir?

Kayyum işiyle ortaya çıkan "vesayet makamı", zurnanın zırt dediği yer.
Kayyum işi epey su kaldıracak bir uygulama... Kayyum işi hali hazırda "zımnen"  ve dahi fiilen bize diyor ki: " Hemşerim,  yürütmeyle yargı arasındaki duvarlar kalktı. Artık pek sıkı fıkılar. Hükümetin canını sıkarsan yargıya bir işaret çakar, yargı da " Senin hanım senden memnun değilmiş, ben öyle karar verdim, ne de olsa senin vasin benim, senin karının memnuniyeti için bir kayyum  atadım, hayırlı olsun!" der mi, der... Hiç belli olmaz.

İstisnai hallerde kamunun, kimsesizlerin, zayıfların koruyucusu olmak için "ana-baba" gibi davranmasını anlayabiliriz.

De... Herkesin temel haklarına, her istediğinde müdahale etmeye başlaması ihtimali pek büyük tehlike... Hele hele bu işin başında artık yargı yerine yargıya "talimat veren"  bir hükümetin olması ihtimali kan dondurucu.
"Temel haklar" demişken  güzel ülkemin liberalleri Kürçülükle Türk düşmanlığıyla o kadar meşguller ki ülkenin kayyum  yöntemiyle  ufak ufak sosyalistleştirilmesinden habersiz Apo, PKK, HDP güzellemeleri yazıyorlar. Ne güzel değil mi?


Hiç yorum yok: