27 Haziran 2011 Pazartesi

Nefret Ne Zaman Suçtur?

Nefret kötü müdür?  Mutlaka kötü müdür? Yoksa burada göreceliğe sığınmamız mümkün mü? “Duruma göre” demek gerçekte  nefretin görece bir kavram olduğunu mu gösterir?

Nefret görece bir şey değil. Nefret, bir şeyi varoluşumuzun açık düşmanı olarak görmek veya var oluşumuzla ilişkilendirmekten  kaçınmak… Yani en azından böyle tanımlıyorum, belki yeter, belki yetmez…

Nefretin duruma göre iyi veya kötü olması,  en nihayetinde, “durumların” ne olduğuna dair mutlaklarımızla belirleniyor.  Öyle ki  bir mütecavizden nefret etmeyi haklı kabul ediyoruz mesela, çünkü tecavüzün, saldırganlığın mutlak kötülüğünü biliyoruz. Kendini korurken  zarar verenden nefret etmiyoruz, çünkü nefs-i müdafaanın mutlak haklılığını biliyoruz.

O halde nefret davranışımızda da aslında “mutlak doğruları” gözetmeye çalışıyoruz. Aksi takdirde “nefret dolu” olmakla suçlanacağımızı biliyoruz. Yani nefreti her şeye değil ama yalnızca haksızlığa, şiddete ve yalana yöneltmemizin haklı olacağını biliyoruz ve şunu da biliyoruz ki bunlardan nefret etmemek bir anormalliktir.

Bu durumda meselâ bir belediye otobüsünde giden kendi halinde bir kızın   ne olduğunu anlayamadan  bir yangının içinde kalmasına sebep olan birilerinden nefret etmek,  o kızı yakanları varoluşumuzla ilişkilendirmekten şiddetle kaçındığımız anlamına gelir. O halde kendimize şunu sormalıyız: “ Bir kızın, bir otobüste yanması, kıza ile bile olsa kabul edilebilir bir durum mudur?” Aslında sormaya devam etmeliyiz: “O kızın kasıtla yakılması, kabul edilebilir ve varlığımızla ilişkilendirmek isteyeceğimiz bir durum mudur?”

Eğer bu iki soruya da “hayır” diye cevap veriyorsak o halde o kızın yanmasına sebep olan kişinin kaşının, gözünün rengi, varsa kuyruk uzunluğu,  kulak sayısı vs bizi ilgilendirmez. Çünkü nefretimiz, işin ahlâksızlığınadır. Eğer bir insan  kasıtlı şekilde zarar vermeyi seçiyorsa o kişi kendisinden nefret edilmemek  hakkını kaybeder, kaybetmeli… Onu sevenler de aynı şekilde, ona yöneltilen nefrete ortak olmayı kabul ediyorlar, demektir.

Nefrete dayanarak zarar veren  kişi ise nefreti başlı başına  bir amaç edinen kişidir ki “nefret” işte o zaman bir suç haline gelir. Her şey doğru kullanılmak kaydıyla  kabul edilebilir olur… Nefret ettiğinizde kendinize şunu sorun: “ Nefret ettiğim şey gerçekten var oluşuma karşı mıdır?”  Başka sorum yok, sayın yargıç!

Hiç yorum yok: