Hukukla bölünmek |
Türkiye’de liberaller hukuk devletini
temini için millî kimliğin ortadan kaldırılmasını istiyorlar.
Ama şunu da biliyorlar ki yerine
başka bir kimlik konmazsa bütün söyledikleri saçmalıktan ibaret kalacak.
Onun için “Türkiyelilik” diye bir
kimlik icat etiler, tutmadı. Tutması için polis jopundan, etnik ırkçı teröre
kadar her yolu mubah saydılar gene de tutturamadılar. Bugün bebek
katillerinin kuburlarından örgüt
yönetmeleri, Türk adını yok etmek için onlarla
anlaşan liberallerin ahlâk
yoksunluğu sayesinde mümkün oldu.
Tamam bir hukuk devletinde herkes
her türlü kimliğinden ayrı şekilde mahkemelerde /kanun önünde eşittir.
Buraya kadar bir şey yok.
İyi de mahkemeler meşruiyetlerini
nereden alıyor?
Mahkemelere herkese eşit derecede zor kullanabilmek hakkını veren ne?
Bu hak millî egemenlikten geliyor.
Millî egemenlik de “millet kimliğinin”
tanınmasından geliyor.
Yani?
Kanun önünde eşitliği
işletebilmemiz için, kanun uygulayıcılarının meşru bir kimlikten yetki alması
icap ediyor.
Mahkemeler, “Türk Milleti adına”
karar verirlerken, etnik kökenlerini, büyük bir soyut kavram içinde, bir kural beraberliği,
içinde eritmiş insanlar adına karar veriyorlar.
Yani kural hakimiyetine razı olarak, daha ilkel kimliklerden vazgeçen,
insanlaşan canlılar adına karar veriyorlar.
Kuzey Irak’ta mahkeme var ise kim
adına karar veriyor?
“Kürt Milleti” adına mı?
“ Kürt Milleti adına” karar
veriyorlarsa meselâ kanun önünde eşitlik
ideali ile ben de Kürt Milleti’ne dahil
olabilir miyim? Hiç sanmıyorum. Çünkü
Kuzey Irak’ta Kürtlük, ispatlanabilen kan/aşiret bağlarıyla tanınan bir şey.
Başka türlü de kendisini tanımlaması mümkün değil.
Peki Kuzey Irak tipi bir etnikçi
bürokrasiden bir hukuk devleti meydana gelebilir mi?
Kanun önünde eşitlik idealini
sağlayıcı bir millet teşekkül edemeyeceği için oluşturulan yapı ancak bir
kabile bürokrasisi olabilir ama bir devlet olamaz.
Dolayısıyla soyut değerleri
yaşatan soyut bilinçler, etnik ırkçılıkla birlikte büyüyemez, var olamaz.
Demek ki kanun önünde eşit bireylerin soyut, kurala dayalı bir
kimlikleri olmazsa, herhangi bir “devletten” herhangi bir iyilik ummamız da mümkün olamaz. Millet kurallı bir
beraberlik olmasından dolayı insan toplumlaşmasının en ileri somut halidir. O
yoksa ilkellik ve şiddet vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder