Aslında cep telefonunda blog
yazmaya başladıktan sonra bilgisayarı tuzluk gibi kullandığımı fark ettim. Çok
daha verimli kullanılabilir…
Blog şüphesiz bir açık günlük ama
aynı zamanda bir yazı sorumluluğu.
Bu hem kendi yazı alışkanlığımı,
ifade gücümü geliştirmem açısından hem
de içinde yaşadığım toplumun sorunlarına karşı bir sorumluluk.
Hayır… Biz toplumdan soyutlanmış
atomize bireyler değiliz.
Nedense bir kere toplumsal bir
endişe duyduk mu kendimizi toplumun malı haline getirmemiz gerekiyormuş gibi
düşünüyoruz.
Toplumun bir parçası olmakla kendimiz olmak arasında,
sanki uzlaşmaz bir çelişki varmış gibi geliyor bize ama yok.
Aslında toplumdaki bazı
değişimleri gözleyerek belki önyargılarımızın, bilinç altımızın nasıl
değiştiğini de gözleyebiliriz.
Bu, topluma paralel de olabilir
topluma ters yönde de gelişebilir.
Blogu neden önemsiyorum?
Çünkü blog kişiselliğimizi topluma ulaştırmamızı
sağlayan naif, sınırsız ve maliyetsiz bir ortam.
Öbür yandan matbu ortamla çok geç tanışmış bir toplum için medeniyeti hızlandırıcı bir
işlevi olabilir diye düşünüyorum. Umarım
öyle olur.
Bu ne işe yarar?
Bu, konuştuğunuzda anlaşılabilmenizi sağlar.
Bir gecekondu demokrasisinde, bir ağacın neden korunması veya içki içerken
neden endişelenmemeniz gerektiğini daha rahat anlatabilmemizi sağlar.
Bu bize yazının bu dünyada
insanlığa dair bırakılmış bir izi olduğunu anlatabilir.
Bu, aslında hayatı nasıl yaşamayı
istediğimizle ilgili bir seçimdir.
Düşüncenin içinde mi yoksa
dışında mı olmak istediğimizi gösteren bir seçimdir.
Bu, “güce” bakışımızla ilgili bir
seçimdir.
Gücün bizim dışımızda emredici bir zorbaya mı ait olduğunu yoksa
var oluşumuzdan kaynaklanan bir sevinç mi olduğunu anlamamızı sağlayacak bir
seçimdir.
Sanırım ben blogumu bundan dolayı
seviyorum.
Gün ışıdı.
Endişelenmeli miyim?
Bakalım Enya bu konuda ne diyor?
Bakalım Enya bu konuda ne diyor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder