TRT muhabiri olacak biri, Mısır’da
ölürse Mustafa Sabri denen bir alçağın kabrinde gömülmek istemiş.
Yani?
Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin
kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün katline fetva vermiş, alçak bir
işbirlikçi.
Mehmetçik’ten önce yemek yemeyen,
hastalıktan kırılırken askerinin başında harbe girmiş, peygamberin kabri için
Suud kralına kafa tutmuş bir büyük Türk’ü yok etmek istemiş insanlık dışı bir
yaratık…
Kendilerine Müslüman diyen bir
güruh, giyimden kuşama, dilden lidere tapınmaya kadar tamamen tektür,
sürüleşmiş büyük bir kitle.
İnsanın kendi aklıyla ve
vicdanıyla değil de şeyhinin, parti başkanının aklıyla konuşması, belki onu bir
yerlere getirebilir ama bunun bedeli insanlığın kaybedilmesidir.
İslâmcılık denen siyasal
hareket, bu yüzden üyelerinin akıllarını
ve vicdanlarını daha en başından sakatlayarak onları güdülebilir bir sürü
haline getiren insanlık dışı bir vahşet hareketidir.
Üyelerinin dillerini tekleştirip,
muhaliflerinin dillerini kopartarak insanın varoluşunu temsil eden konuşmayı kendi egemenliği için
ortadan kaldıran bir ilkelliktir.
Bu yüzden dincilik bir meşru siyaset tarzı ve yolu
değildir. Siyasete sokulmamalı ve milletin içine dini bir fitne aracı olarak
sokmasına izin verilmemelidir.
İnsanların inandıkları gibi
yaşamaları topluma inandıklarını dayatma hakları olduğu anlamına gelmez.
İnsanın insan olmasına düşman bir
bağnazlık tutumu olarak dincilik, milletin bütün değerlerine ve tarihine
düşman, tekleştirici bir fitne hareketidir.
TRT muhabiri kim, bilmiyorum,
tanımıyorum. Ama ölünce
gömülmek istediği yeri duyunca ben şahsen yurt dışında herhangi bir
hayvan mezarlığının kendisi için en uygun yer olacağını düşündüm.
4 yorum:
Hacı
Afşar Bey burada mesele İslam Hristiyan Yahudi değil din meselesidir. eğerki hiçbir dine ya da dinsizliğe yakın olmama olarak tarif edeceğimiz laiklik ,iktidar
tarafından sindirilememişse iktidarın toplum mühendisliği projeleri hep gündemde olacaktır..
İnsanların saat kaçta alkol alacağı, kaç çocuk yapacağı,beklenmeyen hamileliklerde kürtaj yaptırıp yaptıramayacağı , parkta kız-erkek dolaşıp dolaşmayacağı gibi en doğal özgürlüklere kadar müdahele yapılmasında iktidarın egemen teolojik ideolojisi belirleyici olacaktır.
İktidarın parklara düşman olmasının baş sebebi kızlarla erkeklerin yakınlaşmasını engellemektir.. Şu dönemde ahlak polisi uygulaması çok tepki çekeceği için hükümet parkları avm’ye dönüştürmede bulmuşdur çözümü.
Başbakanımız Mısır ziyaretinde Mursiye laiklik dersi verirken, acaba kendi bu yasaklarla laikliği nekadar deldiğinin farkındamı bilinmez… Bilinen bir şey varsa halkımızın büyük kesiminin özgürlük laiklikle işi olmadığıdır… Halkımız karnı doysun seçim zamanı da kışlık kömürler gelsin derdindedir…
İslam meselesine gelince Türkiyenin %5’i müslümandır… %95’i değildir… %5i gerçek anlamda ibadetini yapmaktadır… Ama sorduğumuzda %99’ı müslümandır..
Namaz kılmayan oruç tutmayan zekat vermeyen hacca gitmeyen yani islamın şartlarını yerine getirmeyen bir toplumun Müslümanlığından bahsedilemez…
Bizler inandığı gibi yaşamayan yaşadığı gibi de inanmayan bir milletiz… Tamam dinsizlik kötü değildir iyidir de,ama kötü olan iki yüzlülüktür… Sen %99ı Müslüman edebiyatını bırakmadıkça, tependekiler de sana islami dayatmaları bırakmayacaktır…
Bu ülkede ,milyonlarca deist ateist agnostik v.b. gayrimüslim insan olduğu unutulmamalıdır Bir gün bu insanların iktidar olacağı da... Yarın ateistlerin sizlere yapmasını istemediği dayatmaları siz de bugün onlara yapmayın...
Namaz , oruç vs dinin "şartı" değil anladığım kadarıyla "işareti" "Edille-i şeriye" içinde şart kökü yok. Edille deliller demek şartlar demek değil. şeriye de din... Daha doğrusu muamelat anlamında şeriat.
Dolayısıyla beni kimin ne kadar Müslüman olduğu zerre kadar ilgilendirmiyor.
Müslümanlıktan siyaset yapmaya kalktınız mı hem dini hem siyasetin suyu çıkıyor.
Parklarla ilgili tespitiniz çok ilginç. AVMlerde ahlâk denetimi yapılabilecek mi o halde? Proje bu mu?
Allah sonumuzu hayretsin Hacı Bey...
her zaman beklerim, saygılar.
""İslâmcılık denen siyasal hareket, bu yüzden üyelerinin akıllarını ve vicdanlarını daha en başından sakatlayarak onları güdülebilir bir sürü haline getiren insanlık dışı bir vahşet hareketidir.
Üyelerinin dillerini tekleştirip, muhaliflerinin dillerini kopartarak insanın varoluşunu temsil eden konuşmayı kendi egemenliği için ortadan kaldıran bir ilkelliktir.
Bu yüzden dincilik bir meşru siyaset tarzı ve yolu değildir. Siyasete sokulmamalı ve milletin içine dini bir fitne aracı olarak sokmasına izin verilmemelidir. """
Bu sözler gerçekten de tüyler ürpertici.. İşte buyüzden Amerikayla birlikte tüm dünya Afganistanda talibanı durdurmaya çalışıyor... En ironik olan kısım ise şeriatın ilerlemesini durdurmak için müslüman olan Türkiyenin de oraya asker göndermiş olması.. nekadar acı...
Yani taliban oradan bir çıksa, insanları doğraya doğraya tüm avrupaya yayılacak. Ondan sonra şerait askerlerinin namluları ucunda camilere namaza gitmek zorunda kalıcaz hem de günde 5 vakit..Kadınlarımız ise burka denen çuvallara tıkılacak tıpkı mal gibi.... Kabus gibi resmen...
4 karı hayaliyle yanıp tutuşan şeriat fanatiği ise başına ne geleceğinden habersiz... 4 karı almak serbest olunca ülkenin zenginleri 4'er karı aldığında sen abaza kalacaksın cahil!!!..
Bir hastalıkla uzlaşılmaz. Bir kuduz köpek sizin onu ikna etmenizi falan beklemez.
Dincilik bir hastalıktır. Bu hastalık insanlık dışı bir düşüncenin beyinde sürekli tekrarlanması ile oluşur. Bir hastalığı teşvik etmek hakkı olamaz.
O yüzden Taliban yok edilmelidir. Oluşmasına da izin verilmemelidir. Taliban'ın ortadan kaldırılması Taliban hastalığının zihinsel çarpıtma imkânını ortadan kaldırmakla mümkündür. Taliban normal, sağlıklı bir zihniyet ve tutum değilse tutup da bunun bir ifade şekli olması falan düşünülemez.
Yorum Gönder