2 Ocak 2012 Pazartesi

Nefret Üzerine

Nefret   kötü bir duygu kabul… Ama onu kötü yapan, kendisi mi? Yoksa yöneltildiği kişi mi?
Meselâ insanlığın mahvına sebep olmuş  kişilerden nefret etmek de bir suç mudur?
Hayat tek taraflı fedakârca ve tarafsız bir sevgiyle var olabilir mi? Yani içinde hiç nefret içermeyen bir hayat sağlıklı olabilir mi, sürebilir mi?

Hayat tek taraflı bir fedakârlıkla devam edemez. Her şeyden önce fedakârlık geçici ve gönüllü bir durum olmalıdır. Birinin, hayatını, sadece diğeri istiyor diye sürekli kısıtlayarak yaşaması mümkün değildir.
Bundan dolayıdır ki fedakârlığı değerli kılan, gönüllülüğü ve geçiciliği inkâr eden hiçbir ilişki, sevgi doğuramaz ve sevgiye de dayanıyor olamaz.

Nefret, ilişkilerin  meşruiyet sınırlarını çizen özelliklerin bozulmasına karşı gösterilen bir tepkidir. Veya meşru bir nefret, ilişkiyi bozmak isteyen kişiye karşı yöneltilen meşru bir tepkidir.
Bundan dolayıdır ki nefret duygusunu yok etmek isteyenler aslında insanı, kötülüğe, şiddete ve tecavüze karşı silâhsızlandırmak istediklerini fark edememektedirler.
Saf nefretsiz bir dünya neden mümkün değildir, o halde?

Çünkü asla, içinde kötülük olmayan bir dünya var olmayacaktır. Kötülük için kötülük isteyenler var ise onlara karşı bir savunma aracımız da olmalıdır. Kötülük için kötülükle tatmin olanlara karşı hiçbir duygusal savunmamız olmazsa ancak dünyayı kötülüğe teslim etmiş oluruz.

Bu yüzdendir ki önemli olan, nefretin kendisi değil ama  yöneldiği hedeflerdir. Savunmasızları hedef alan bir nefret kötüdür. İyi niyeti, fedakârlığı istismar edenlere karşı nefretse bir görevdir.
Şu iyi bilinmelidir ki nefret, ancak bir kötülüğe karşı tepki olarak işe yarar. Nefret asla tek başına, varoluş için yaratıcı bir güdüleme, bir motivasyon kaynağı ve aracı değildir.
Nefret  ancak yıkım doğuran bir  ateşleyicidir. Mesele ateşlemeden sonra neyi havaya uçurduğumuzu iyi bilmektir. Masumlara yönelik bir nefretle donanmış kötüleri mi yoksa masumların kendilerini mi?
Eğer bu ayırımı yapmayı bilmiyorsak zaten sevmekten de haberimiz yok demektir. Çünkü sevmek, ilgilenmek, korumak, kollamak, yoğunlaşmak ve benimsemek demektir.
Benimseyerek varlığımızın bir parçası saydıklarımıza  karşı yönelmiş, herhangi bir şiddet ve tecavüze karşı, hiçbir şey hissetmememiz mümkün müdür?

Nefret insanî bir duygudur ve ancak  her insanî duygu gibi varoluşu desteklemekte kullanılırsa meşru ve kabul edilebilir bir duygudur.
 Nefretsiz değil ama nefreti doğuracak kötülüklerin en az olduğu bir dünya için…
Sevgi vermeyi ve  müşfik olmayı seçiyorum.
Sevgi vermeyi ve müşfik olmayı seçiyorum.
Sevgi vermeyi ve müşfik olmayı seçiyorum.
Sevgi  vermeyi ve müşfik olmayı seçiyorum.
Sevgi vermeyi ve müşfik olmayı seçiyorum.


Hiç yorum yok: