13 Haziran 2009 Cumartesi

Tepki Haritası



Dünyadan haberim yokmuş…


Alperen Ocakları, bir “tepki haritası” yayınlamış da kıyametler kopmuş.
Dünyada bu haritadan haberi olan ülke var mı acaba? Ve meselâ Yunanistan Girit’i bizim toprağımız olarak gösterdiği için haritaya nasıl tepki vermiştir?


Çocukluğumuzdan beri memleketimizin orasını, burasını kendisine ait gösteren yabancı haritalara o kadar alıştırılmışız ki, bir imparatorluk vârisi olduğumuzu hatırlatan her şeyden ürker olmuşuz.


Sınırların değişmesi fikri nedense sadece bizimkiler küçülürse makul görünüyor bize.

Her türlü enternasyonalist akımın sırtımıza yapıştırdığı o aşağılık kompleksi kamburu yüzünden ancak dünyadan silinip gittiğimiz takdirde “barışın” teessüs edeceğini neredeyse kabul ettik…


Diğer bütün milletlerin uzun vadeli hedefleri, idealleri var iken bizim buna sahip olamayacağımız, dünyada köhnemiş bir emperyal bir kötü toplum olduğumuz kanaati, üst perdeden konuşan her sosyalist, liberal(!) ve etnik ayrılıkçı yarı-okumuş tarafından bize dikte edildi.

Kendi komplekslerinin cüceliğini, Türk milletine yansıtmaya çalışanlar gün gelip de dünyadaki yerimizi hatırlamamızdan çok korkuyorlardı. Sanıyorlardı ki “Orta Asya’dan gelmiş ve Ortadoğu’nun kadim uygarlıklarını yıkarak buraları işgal etmiş bu tezek kokulu göçebe topluma aslında ne olduğu öğretilirse” kim bilir belki gene ait olduğu yere gönderilebilirdi?


Unuttukları şey, bir toplumun ne olduğunu asıl onun düşmanlarının unutmadığı idi.
Sırbistan’da kasap Miloseviç’in, Sırpsındığı Harbi için yapılmış anıtın önünde yaptığı kindar konuşma bile onlar için anlamsızdı. Biz çoktan Sırpsındığı’nı unutmuştuk. Ama Balkanlarda dört yüz yıl süren hâkimiyetimizi mühürleyen savaşı düşmanlarımız hiç unutmamıştı.


Veya ana kucağından ayrılıp da bir tas çorbayla İngiliz’lere karşı savaşan kahramanlarımızdan nefret eden Ortadoğulu din kardeşlerimizin, Mescid-i Aksa’yı gene o kahramanlara emanet etmek istemesi de kompleksli yarı okumuşlarımıza, unutulmadığımızı bir türlü gösteremiyordu.
Veya Afganistan Barış Gücü’nde, bölgenin “dilinden” anlayan büyük ordunun, kimin ordusu olduğu da bir türlü onları uyandıramıyordu.


Türkiye’de Türk adından rahatsız olan sosyalist, liberal enternasyonalistlerle etnik ayrılıkçıların unuttukları bir diğer şey, büyük devletleri yaratan milletlerin hesaplarının da büyük olduğu ve borçları kadar alacaklarının da asla unutulmayacağıdır.





6 yorum:

Sirkencubin dedi ki...

bilbo baggins'in dediği gibi, evden sokağa adım atmaya gelmiyor, bir de bakıyorsun cihan devleti diye bir şey omzuna sarılmış, sen unutsan yedi düvel unutturmuyor...

Afşar Çelik dedi ki...

He valla hocam, ne etsek de şu hafızamızı sildirsek, yok mu bildiğin, iyi format atan bir bilgisayarcı?

Sirkencubin dedi ki...

dünyanın hafızasını silmek gerek, zor biraz :)

Afşar Çelik dedi ki...

Pardon ya! Onu unuttuk, gördün mü?

Yaren dedi ki...

Afşar Bey, merhabalar. Blogunuzu düzensiz de olsa arada yokluyorum. Ne yalan söyleyeyim, bazen şaşırır oldum! Yazılarınızın içeriğinde bir değişme var, konularınız liberal fikir yazılarının yanında "başka" tür konuları da içeriyor artık. Ne yalan söyleyeyim, yadırgadığım da söylenemez.
Bu yazınızdaki tepik haritasının benzerleri facebook gibi ortamlarda cirit atıyor; envaî çeşidi var. Elbette büyük milletlerin içinde bir cevher vardır. Bu cevher her zaman dile getirilmez, buna gerek yoktur zira. Yeri gelince o cevher aşığa çıkar.
Bir de şöyle bir fikrim var, bu cevher bir toplumun görece olarak az okumuş ya da ne diyeyim, insan piramidinin alt katmanlarında daha güçlü, ama bir o kadar da gizli şekilde yaşıyor bence. Belki de yazılı kaynaklara hakim olan insan kitlesi, bu şuurun nispeten zayıf olduğu bir grubu temsil ettiği için büyük millet ya da genişlemiş sınırlar korkutuyor bu insanları. Aklıam geliveren bir fikir sadece, ukalâlık yaptıysak kusura bakılmasın.
Hoşçakalın.

Afşar Çelik dedi ki...

Okumuşların veya daha doğrusu yarı-okumuşların yabancılaşması bence de doğru bir tespit.

Facebook'ta benzerlerine gelince... O benzerlerin içinde hamaset daha çok, felsefe çok daha azdır.

Her zaman bekleriz efe'm.