2 Ekim 2021 Cumartesi

Yoksa Sen De NATOCU Musun?

 


 

Yoksa Sen De NATOCU Musun?

 

En sevdiklerimden!.. İlkokula gitmeden önce bildiğim üç harf vardı, onları da ’80 öncesi  çocukluğumda elime ne geçerse onunla yazardım: “MHP”

 

Bir gün de anamdan , babamdan, “ Yahu şu NATo ne güzel bir şey, bak bizi Ruslara karşı nasıl savunuyor!” falan diye bir cümle duymadım.  Şunu da belirteyim ki benim çocukluğum Ülkü-Bir kantininde geçmiştir. Hiçbir büyüğümden NATO’ya dair en ufak bir cümle duymadım.

 

6. Filo olayı da milliyetçilerin değil dincilerin ayıbıdır ki sırf sağcı görünüyorlar diye Türk düşmanı  gericilerle Türk Milliyetçilerini aynı kefeye koymak  yalancılığın ve terbiyesizliğin, dik alasıdır ki solun teleolojik ahlakında böylesi bir “gri yalanın” devrime hizmet ettikten sonra hiçbir sakıncası yoktur.

 

Şimdilerde ulusalcılar önlerine gelene “Atlantikçi”, “ NATOcu” diye hakaret ediyor. Bir adam komünist değilse, Bolşevik değilse, mülkiyet gaspından yana değilse, sosyalist kalkışma ve sosyalist şiddet yanlısı değilse doğrudan doğruya NATOcu falan oluyor.  Ha! Ulusalcılar Türk adını sevmiyor mu?  Ulussalcılar Türk Ulusundan yana değil mi?  Herhalde onlar da Türk adından yana.

 

Peki nasıl oluyor da kendilerinden olmayan herkesi NATOcu diye karalayıveriyorlar?

 

Bu, bir sosyalist partizan refleksi. Karalama, sabotaj, gerekirse siyasal cinayetler, iç savaş kışkırtıcılığı dhail olmak üzere proleter dedikleri sınıf her neyse onun diktası için  her yolun denenmesi ve kullanılmasına yönelik bir ideolojik içgüdü, bir ideolojik refleks.

 

NATOcu ya da Amerikancı milliyetçi olamaz mı? Milliyetçilerin içinden böylesi adamlar çıkmış olabilir ama istisnalar kaideyi bozmaz. Milliyetçilerin belirleyici çoğunluğunun “Türkün  mutlak belirleyiciliği/ etkileyiciliği” mantığıyla düşündüğü kesindir. Yani pek az sayıda istisnası dışında hiçbir milliyetçinin zamanın cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi “Amerikalılara soralım en iyisini onlar bilir.” Demesi mümkün değildir.

 

Popülist sağ siyaset, ya da merkez sağ siyaset Amerikan güdümünde olabilir mi? Olabilir ve olmuştur da… Fakat merkez sağ siyasetin “sağcılığının”, milliyetçilikle bağdaşıp bağdaşmadığını da  hiç kimse sorgulamamıştır.

 

Milliyetçiler ülkenin kurtuluşunu ABD’ye bağlamamıştır ama solcular açıkça Rusya’nın veya Çin’in sözcülüğüne soyunmuş,  Türk  vatanının,  kızıl ordularca işgalinin zeminini hem de övünerek hazırlamışlardır.

 

Şurası unutulmamalıdır ki en geniş yelpazedeki sağ ve sol ana akımların hiç biri milliyetçi değildir ve olmamıştır. Bu akımların  marjinal kolları, aşırıcıları zaten doğrudan Türk düşmanlığını sürekli kaşımış, tahrik etmiştir.

 

O yüzdendir ki merkez sağ siyasete bakarak milliyetçilerin NATOcu olduğunu söylemek en hafif tabirle cehalet en ağır tabirle vatansızlık veya Türk düşmanlığıdır.

 

 Milliyetçilere sürekli NATOcu yaftası yapıştıranların ne hikmetse Asya’da kendi coğrafyasının iki katı toprağı açık işgalle ve katliamla ele geçirmiş dünyanın en tehlikeli ve ahlaksız ülkesi Çin’in reklam ajanslığını yapmaları, Rusya’dan dış politikada medet ummaları, Türk topluluklarının kaderlerini bu iki tarihi düşmanın eline teslim etmeleri nedense hiç kimsenin namus reseptörlerini uyarmıyor.

 

Türkiye’de bugün PKK ağzıyla ve mantığıyla konuşup da nerede Türk görse öldüresiye saldıran alçaklar sürüsüne kapılmış solcuların, Rusya ve Çin hakkında tek bir eleştiri sarf etmemeleri açık bir gerçek. Oysa bu insanlar, hayatlarında NATO hakkında doğru dürüst bir şey duymamış ve NATO’ya asla bel bağlamamış sayısız namuslu Türk evlâdına her gün hakaretler yağdırıyorlar.

 


“Tam bağımsızlık” sloganlarının içini Türkle dolduramayan adamların, Rus ve Çinli etki ajanı gibi  her milliyetçiye NATOcu diye saldırması açık bir  terbiyesizliktir.

 

Hiçbir Türk milliyetçisi, egemenlikte Türk adına herhangi bir ortak kabul etmezken Allah’ın günü Kürt sorunu diye diye PKKnın bebek katillerinin sözde tezlerini Türk Milleti’ne yutturmak isteyen insanların, Doğu Türkistan’ı seven her Türk’e Çinli gibi saldıran  adamların, Karabağ konusunda bile Rusya’nın icazetini bekleyen adamların  kendi aralarındaki sözde çekişmeleri benim için hiçbir anlam ifade etmiyor. Görünen o ki ulusalcısından bölücüsüne   kadar sol yelpazenin hiçbir yerinde Türk’e yer yok.

 

O yüzden de Türk Milliyetçiliğinin namusunu   karalamakla kendilerini tatmin edenlerin  her şeyden önce yaptıklarıyla kimin  değirmenine su taşıdıklarını düşünmeleri bence daha doğru olur.

 

 


Hiç yorum yok: