3 Mayıs 2015 Pazar

Ortanın Doğusunda Maymuna Dönmek

Çok sevdiğim ve kesinlikle daha da fazla saygı duyduğum bir akademisyen ağabeyim ülkenin geleceğiyle ilgili olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu' nun Kürdistan veya Ermenistan ve Kürdistan, ülkenin  batısının da "Batı Anadolu İslam Devleti" olarak bölünmek istendiğini düşündüğünü söyledi.

Elbette İstanbul, tezek kokulu taşradan ( tabir bana aittir.) aynı biçimde uluslararası bir yönetime devredilecekti.

Tarihin tekerrürü   gibi üstelik tamamen gerzek işi mazeret beyanatıyla uğraşmayacağım .

Evvelâ daha dün üstünde İngilizce "Soykırım" yazılı Ermeni bayraklı tişörtleriyle serbestçe dolaşıp Türk toprağını,Türk katili Suriyeli Kürt feodalleriyle rahatlıkla beraberce kirletebilen katil torunlarını görüp de bu tahminde bulunan şerefli Türk oğlunun adını anamadığım için ne büyük bir utanç duyduğumu anlatamam.

Çünkü adını ansam kariyeri anında biter. Dahası ne tür bir soruşturmaya uğrayacağı hiç bilemeyiz.

Onun bu tahmini kafamda bir parlamaya yol açtı.

Dikkat edilirse; dinci cahillerin, mahalle bakkalı kafasıyla, islami bisküvi ve ikinci sınıf betonarme ticareti ufuklu "dış politika " dehalarıyla ülkemizi içine soktular bir proje var.

Batının kapısında köpek olmayı batılılaşma sanan gecekondular sucuk toptancıları odası, bu projenin bahçe kapısında yatırılması projenin mimarı olmak sandığından hepimizi aynı kulübeye zincirletmişti.

Neydi bu proje?

" Genişletilmiş Ortadoğu Ve Kuzey Afrika Projesi"!

Karaborsa kombine bilet satmak dışında kaliteli kâğıtlara hiç bir ilgisi olmamış kenar mahalle delikanlısının o canım iradesi, bizi, boş zamanlarında harita eskileri çizen devletlere tasmalatıyordu ama olsun! Başörtülü bacım kızlarla erkeklerin sereserpe uzanıp sevişebildikleri Harward ovalarında eli imanlı, göğsü tabletli cebi dolarlık mağduriyetlerle okuyabiyordu ya!

Derken Kuzey Afrika'da ne gibi demokratik fantezilerin kurgulandığı ortaya çıktı.

Orada pek katılımcı demokrasi şeriat rejimleri birbiri ardına patladı.Gerçi Tunus'ta fantezilerin,  kuranı elinde patladı ama bir ara Mısır toplu tecavüzlerin cennetten indirildiği bir Müslüman kardeşler Huri Pazarlama Şirketi tecrübesi yaşamadım da değil.

O sırada Ortadoğu'nun göbeğinde neler oluyordu? Olan basitti.

Suriye ve Irak sözde dini temelli bölünüyordu. İşin garibi bu bölünmede meselâ bölgenin egemen nüfusu Arapların adı bile anılmıyordu. Irak,  "Şii","Sünni" ve "KÜRT" diye bölünüyor du.

Sonra kırk yıllık Suriye Arap toprakları tuhaf tuhaf Kürtçe adlarla anılır oldular.Ya Araplar? Gariplerin artık ne Irakta ne Suriye'de bir varil bile petrole sahip oldukları gibi ülkeleri hakkında bütün kararları da eli imanlı, göğsü tabletli, geçimini kaçakçılıkla sağlayıp hobisi Mehmetçik şehit etmek olan Ortadoğu'un pek "kadim" halkı olan Kürtlere devrettiler.

Olan şudur :

Ortadoğu açıkça Kürtleştiriltmektedir.

Araplar, mezhep savaşları ve dinci terörle susturulurken Türkler ulusal varlıklarını hem de kendi hükümetleri eliyle inkâra zorlanmakta. Ayrıca Türk varlığı Kürt etnik terörüyle sürenkli tehdit edilmekte. Böylece "Türküm!" demek ya ayıp hale getiriliyor ya eli imanlı işporta dincilerle koğuşturuluyor ya da bu dincilerin taşeronu Kürt etnikçi terörü ile derhal yok ediliyor. Faili meçhul Kürt cinayeti var mıdır bilmem ama Kürt etnik terörü hâlâ can olmaya devam ediyor ve failleri bizi hâlâ tehdit ediyor.

Türk vatanı hızla  Kürtleştiriliyor. Araplar ve Farslar da Kürdistan'ın işgalcileri olarak suçlanıyor susturulmaya çalışılıyor.

Çözüm? Basit.Türk, Arap ve Fars ulusal ordularının bölgedeki Kürt silâhlanmasını temelli yok etmesi ve Kürt azlıkların bölgede siyasal otorite kurmasını beraberce yasaklaması. Çünkü  bu yapılmazsa Bölge ulusları, Apo ve Barzani'den ayrı bir sürü Kürt feodal etnik primatının insafına terk edilmiş olacak.

4 yorum:

selcen dedi ki...

Çözüm? Basit.Türk, Arap ve Fars ulusal ordularının bölgedeki Kürt silâhlanmasını temelli yok etmesi ve Kürt azlıkların bölgede siyasal otorite kurmasını beraberce yasaklaması. Çünkü bu yapılmazsa Bölge ulusları, Apo ve Barzani'den ayrı bir sürü Kürt feodal etnik primatının insafına terk edilmiş olacak. Bu çözüm mantıklı geldi bana da mezhep farklarını ne yapacağız kardeş.

or dedi ki...

Aslında benim sorum daha farklı: "Demokrasi" içinde ya Akp ya da Hdp'li isek, bu çözümü nasıl yapacağız?

Varoluşunu inkar etmek veya topluca intihar etmek bir özgürlük müdür?

Saygılar...

Afşar Çelik dedi ki...

Bahsettiğiniz şeylerin Türk ulusal devletini ve egemenliğini kabul etmemek diye bir "demokrasi" taımımız yok , üzgünüm. Gerekirse bu bahsettikleriniz fiziken yok edilir. Türk milli varlığına yönelik hiç bir tehdidin demokraside yeri olamaz! Kürt teröründen korkularak demokrasi yapılamaz.

Afşar Çelik dedi ki...

Mezhep farklılıkları kuvvetli devlet otoritesinde tehdit teşkil etmez. Öncelik etnik terörün yok edilmesidir.

Ne zamandır yoktunuz. Arayı açtınız.

Lütfen dükkânı boş bırakmayınız.

Saygılar.