4 Eylül 2020 Cuma

Batman Neye Benzer? Hangisi Haklı?


Cumhuriyet Gazetesi’nin bir yazarı,  Batman’da meydana gelen bir tecavüz olayı ile ilgili bir şeyler yazmış, kızılca kıyamet kopmuş.

Vay efendim, bu yazar oryentalistmiş de bilmem neymiş… Bölgeyi bilmiyormuş, bölgeye gelseymiş de oradaki kadınlarla konuşsaymış, falan filan…

Yazar da “suçlayıcı” bir özür yayınlamış.

Cumhuriyet  Gazetesi’nin hali hazırda Türk ulusal devletine, Türk Ulusu’na nasıl baktığına şöyle bir baktığımızda, yazarı dava eden Kürtçü siyasetçilerden hiç de farklı olmadığını rahatlıkla görebiliyoruz.

Cumhuriyet Gazetesi acaba Türkiye’nin Türklere ait olduğuna inanıyor mu? Hayır!

Cumhuriyet Gazetesi “ Ne mutlu Türküm diyene!” diyebiliyor mu? Hayır!

Cumhuriyet Gazetesi Türkiye’de Türk Ulusa egemenliğini içine sindirebiliyor mu? Hayır!

Peki Cumhuriyet Gazetesi bütün bunlara “Türk” gözüyle bakmadığı zaman ancak Türk düşmanlığı etmiş olacağını biliyor mu? Şüphesiz evet!

O halde olan ne? Olan şu: Türk düşmanlığında buluşmakla “insan olacağını” sananlar, birbirlerine nasıl bakmaları gerektiğini bilemedikleri için tökezlediler.  Çok merak ediyorum, Kürtçüler, “metropollerdeki” Marksistlerin ve liberallerin Kürt’e nasıl baktıklarını bugüne kadar anlayamamışlar mıydı? Elbette anlamışlardı.  Fakat  şehit edilen her Mehmetçik’in, her öğretmenin  aralarındaki doku uyuşmazlığını örtebileceğini sanmışlardı.

Batman, Kürt Hizbullah’ı ile PKK’nın zamanında çatıştığı,  etnik ırkçı  Kürtçü bölücülüğün Diyarbakır’dan bile yoğun yaşandığı, Türk oldukları bilinen insanların gitmeden önce yakınlarıyla helâlleştikleri etnik ırkçı Kürt terörünün odak noktalarından biri. Biri şunu söyleyebilir: “ Batman’ı böyle anlatmanız, Batman’ı karalamak olmuyor mu?” Ben de şunu sormak  isterim: “ Batman’da Türk olmakla Bodrum’da Kürt olmak arasında ciddi bir emniyet ve konfor farkı var mı yok mu?” Ve sonra şunu sormak isterdim: “ Bir yerin karakteristiğini, o yerin sakinlerinin davranışları belirlemez mi?” Şu an için Batman PKK sempatizanlarının şekillendirdiği ve görünmesini istediği gibi görünmektedir.

Yeri geldiğinde “Falanca, Batman’a giremez!” falan diyenlerin, Batman’ın etnik ırkçı Kürt terörünün odaklarından biri olduğu söylendiğinde, bundan rahatsız olması hadsizliktir, iki yüzlülüktür, yalancılıktır.

 Ayrıca Cumhuriyet yazarını ihbar eden Batmanlılara şunları sormak isterim: “ Kızlarınızın dağa çıkmasından rahatsızlık duyuyor musunuz? Kızlarınızı dağa  çıkaran PKK’ya karşı  içinizden herhangi bir örgütlü tepki gösterdiniz mi; bırakalım örgütlü tepkiyi tek bir Batmanlı, PKK’yı etnik ırkçı, bölücü, düşman bir terör örgütü olarak tanımladı mı?” Ya da… “ Kızlarınızın başlık parasıyla satılmadığını  söyleyebilir misiniz?”

Batman Türk vatanının ayrılmaz bir parçasıdır. Batman, devleti kötü kullanan siyasilerin aymazlığından dolayı geçici bir süre  onu işgal edebilmiş PKKlıların etnik ırkçı terörizmiyle karakterize edilemez. Batman’dan  Cumhuriyet yazarını ihbar edenler bilmelidirler ki dava ettikleri yazar Batman’ı ne kadar az tanıyorsa, PKK’nın geçici gücüyle orayı işgal eden bölücü odaklar da Batman’ı temsil edemez!

İki yabancı, iki düşman birbirine düştü diye bu düşmanlardan birinin haklılığını falan tartışacak değiliz.

Türkiye Türklerindir.


Sivas Kongresi'nin yıl dönümü kutlu olsun!

Hiç yorum yok: