"Uğultulu Tepeler'i" İngilizce 5. seviyeden okuyorum. Bence çok güzel sadeleşrilmiş. Belki naçiz İngilizce'mde bir ilerleme vardır, bilmiyorum...
Öbür yandan memleket ahvali beni endişeye sevk ediyor. Bu günler bizi nereye götürecek?
Bu günler, yaygın cehaletimiz ve toplumda hükümet eliyle derinleştirilen ayrışma hakkında daha neyi ne kadar yazabilirim, onu da hiç bilmiyorum.
Oğlumun burnu yaralandı, içim ezildi. Bir insan kendi çocuğu için istemediği bir şeyi başkasına nasıl yapabilir?
Bugün dindarlık artık insanî bir şefkat geliştirmekle ilgili değil. Bugün artık dindarlık, taraftarlığa iman, yalnızca.
Bugünü kurtarmak ve yarını düşünmemek sadaka bağımlısı zihinlerimizin yapabildiği tek şey.
Bugün hava gene kapalı ve ben bu halini seviyorum. Gözlerim ve ruhum dinleniyor.
Evet... Bunu seviyorum. Çünkü insanlıkdışı kıyıcılık tutkumuzu örtüyor. Çünkü sadece durup dinlenebilmenin askında zarar vermemekle ne kadar ilgili olduğunu bana gösteriyor.
Bazen Londra'da yağmurlu bir günde, bir sundurma altında oturup insanları seyrettiğimi hayal ediyorum.
Bulutlu günlerde okumak daha derin ve sakinleştirici galiba.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder