Bir siyasetçi eğer bir bağımlılığı ifade etmek istiyorsa, bunu edebi dilde anlatmalıdır. Siyaset kürsüsü argonun mekânı olamaz.
Vatandaşlarının terniyeşi insanlar olduğu bir memlekette hele bir başbakanın bu derece " müptezel" bir argo kullanması, düşünülemez.
Demek ki Ak Partili siyasetçilerin bütün Türkçeleri bu ve bunun gibi argo istifinden ibarettir. Bu, dolmuşçu argosudur. Siyasetçiler millet terbiyesi karşısında mesul kişilerdir. Dincilik kenar mahalle argo terbiyesinin toplumu oy çoğunluğu ile istila etmesinden başka bir netice doğurmamıştır.
Ayrıca "kafası kıyak nesil" tabiri bir kesimi açıkça ve terbiyesizce tahkir etmektir, dinciliğin oy avcılığı için giriştiği ahlâk dışı bir ayrımcılıktır, ötekileştirmedir.
Başbakan kafaları içkiye uyulman kişileri belki görüyor ama dinci yalanlarla robotlaştırılan nesilleri göremiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder