22 Temmuz 2013 Pazartesi

Gelişmişlik Bilinçte Başlar

Gelişmişlik  genellikle teknolojik  açıdan ele alınıyor.
Çünkü bu gözle görülen kısmı.

Ama sanırım iş bundan ibaret değil.
Gelişmişlik bir  bilinç hali. Bu açıdan gerçekten “geri” toplumlar var. Yani durum şu değil:
Hayatın size karşı bir komplo olduğuna, kurban olduğunuza inanarak LCD televizyon icat edebilecek bir kafa geliştirebilirsiniz.
Şimdi şunu düşünün.

Afganistan’da, Irak’ta , Kuzey Afrika’da kadınları ezen, aşiret savaşlarıyla hâlâ uğraşan ve bütün arzuları, gelişmiş ülkelerin dünyadan silinmesi olan kabilelerin temel güdüleri nedir? Çok basit: Nefret!

Kendilerinden olmayana duydukları adeta varoluşsal, bilince genetik olarak işlemiş nefretleriyle onların bütün hayatları, yabancılardan ayrılmak üzerine kurulu.

Belki gelişmiş  ülkelerde de  yabancı korkusuna rastlarız ama gelişmişlik, yabancı olandan alınan parçanın kendine benzetilmesi, sindirilebilmesi ve kendine dönüştürülebilmesi.

Ama bunu yapabilmek için yabancıyla kendimiz arasında korkusuz bir ilişki geliştire
bilmemiz, en azından kendimizi ona denk görebilmemiz gerekiyor.

Bu da gene zihnin dünyayı, düşmanlık, nefret ve korku temelinde değil de benzeşmek, kendine güven ve var olmak arzusu ile tanımaya bağlı.

İyi haber, bu bir tercih meselesi…
Bu günden itibaren kendi varlığımızı, düşman gördüğümüz bir dünyanın yok edilmesine bağlamaktan vazgeçmemiz ile her şey başlayacak.

O zaman kendimizi yabancının karşısında eşit ve nitelikli bir varlık olarak görmeye başlayabileceğiz.
İşte o zaman yabancıdan alabildiklerimize şaşacağız. Ve o zaman dünyaya neler verebildiğimize şaşacağız.
Yabancıdan korkan, kendi içine kapalı bütün toplumların yağmacı ve toplayıcı olması acaba tesadüf müdür?
Atatürk’ün Türk Ulusu’na çizdiği lâik ve uygar  bir toplum rotası acaba tesadüfî miydi?
Bunu bir daha düşünmekte sayısız faydalar var.


3 yorum:

Derya Yeliz ULUTAŞ dedi ki...

Kendi varligini, dusman gordugu dunyanin yok edilmesine baglamak deyince James Taggart ve saz arkadaslari geldi aklima direkt. Akıbetleri ise infilak oluyor genelde sanirim bu dusunce tarzina sahip bireylerin, toplumlarin veya sistemlerin.

Derya Yeliz ULUTAŞ dedi ki...

Kendi varligini, dusman gordugu dunyanin yok edilmesine baglamak deyince James Taggart ve saz arkadaslari geldi aklima direkt. Akıbetleri ise infilak oluyor genelde sanirim bu dusunce tarzina sahip bireylerin, toplumlarin veya sistemlerin.

Afşar Çelik dedi ki...

Hoşgeldin Yelizciğim. Safalr getirdin. Epeydir göremedik dükkânda. Aynen deiğin gibi canım. Kıt akılların kıt idrakleri... Bu aslında bazı toplumların uluslaşamama sebeplerinden biri de aynı zamanda. Arayı fazla açma, zaten okuyanımız az. Yorumsuz bırakma e mi? Sağolasın var olasın.